Ortak Velayet Nedir? Avantajları ve Dezavantajları

Bu makalemizde ortak velayet nedir, ortak velayet şartları ve kapsamı nelerdir, ortak velayetin dezavantajları ve avantajları nelerdir, bu velayet türünde protokol nasıl hazırlanır gibi konuları ele alacağız. Ortak velayet, boşanma veya ayrılık durumunda çocuğun bakım, eğitim, sağlık gibi konularda hem annenin hem de babanın eşit sorumluluk ve haklarla rol aldığı bir düzenlemedir. Bu sistem, çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bir bağ kurmasını ve ebeveynlerin çocuğun hayatındaki tüm önemli kararları birlikte almasını sağlar. Bu velayet türü, modern aile hukukunda çocuğun üstün yararını korumayı amaçlayan önemli bir araç olarak görülmektedir.

Ortak Velayet Nedir?

Ortak velayet, anne ve babanın, çocuğun bakım ve yetiştirilmesiyle ilgili tüm sorumlulukları eşit olarak paylaşmalarını ifade eder. Boşanma veya ayrılık sonrası her iki ebeveyn de çocuğun yaşamında aktif bir rol oynar. Bu, çocuğun hangi okulda eğitim göreceği, hangi doktorla takip edileceği veya dini eğitiminin nasıl olacağı gibi konularda ortak karar alınması anlamına gelir. Bu velayet tipi, çocuğun hem annesi hem de babasıyla dengeli bir ilişki sürdürmesini sağlar ve bu ilişki, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimi açısından büyük önem taşır.

Ortak Velayetin Kapsamı Nedir?

Ebeveynler, çocuğun eğitiminden sağlığına, sosyal hayatından dini eğitimine kadar birçok konuda eşit derecede söz sahibidir. Bu kapsam, çocuğun geleceğine dair önemli kararların birlikte alınmasını içerir. Örneğin, çocuğun hangi okula gideceği, hangi spor veya sanat faaliyetlerine katılacağı gibi konularda anne ve baba birlikte karar verirler. Ayrıca, çocuğun yurtdışına çıkışı gibi önemli kararlar da ortak velayet kapsamında değerlendirilir. Ebeveynler arasındaki bu işbirliği, çocuğun gelişimi ve refahı için kritik öneme sahiptir.

Ortak Velayetin Şartları Nelerdir?

Mahkemenin ortak velayet kararı vermesi, belirli şartların sağlanmasına bağlıdır. Ortak velayet şartlarından ilki, çocuğun üstün yararının korunması önceliklidir. Mahkeme, çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak bir düzenin varlığını değerlendirmelidir. Ebeveynlerin bu velayet konusunda anlaşmış olmaları da ortak velayetin bir diğer önemli şartıdır. Bu velayet türüne ancak ebeveynler arasında ciddi bir anlaşmazlık olmadığında karar verilir. Eğer ebeveynler arasında devam eden bir çekişme varsa, bu durum çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebilir ve mahkeme tek taraflı velayet kararını tercih edebilir. Ayrıca, çocuğun yaşının ve olgunluğunun da bu kararda dikkate alınması önemlidir.

Ortak Velayette Anne-Babanın Hakları Nelerdir?

Bu velayet düzeninde, her iki ebeveyn de çocuğun bakım ve gözetimi konusunda eşit haklara sahiptir. Ebeveynler, çocuğun eğitimine, sağlık hizmetlerine erişimine ve genel bakımına dair kararları birlikte alır. Her iki ebeveyn de çocuğun yasal temsilcisi olarak, onun adına hukuki işlemleri gerçekleştirme yetkisine sahiptir. Bu, çocuğun bir okula kaydı yapılırken veya bir sağlık sigortası düzenlenirken her iki ebeveynin de onayını gerektirir. Sonuç olarak bu velayet tipi, ebeveynler arasında eşitlikçi bir paylaşımı ve sorumluluğu teşvik eder.

Ortak Velayetin Avantajları Nelerdir?

Ortak velayet, çocuğun her iki ebeveyniyle de sürekli ve dengeli bir ilişki sürdürmesini sağlar. Bu durum, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimi için oldukça faydalıdır. Ayrıca, ebeveynlerin çocukla ilgili sorumluluklarını paylaşmaları, onların üzerindeki yükü hafifletir ve stres seviyelerini azaltır. Bu tip velayet, ebeveynler arasında işbirliği ve uzlaşmayı teşvik eder; bu da çocuğun karar alma süreçlerinde her iki ebeveynin de aktif rol oynamasını sağlar. Bu sistem, çocuğun yalnızca bir ebeveynin kararlarına bağımlı olmasını önler ve onun her iki ebeveyninin desteğinden faydalanmasını mümkün kılar.

Ortak Velayetin Dezavantajları Nelerdir?

Her ne kadar ortak velayet birçok avantaj sunsa da, bazı dezavantajları da vardır. Ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar, çocuğun yaşam dengesini olumsuz etkileyebilir ve bu durum çocuğun duygusal sağlığına zarar verebilir. Ayrıca, acil durumlarda (örneğin, bir hastane ziyareti sırasında) her iki ebeveynin de aynı anda karar almasının zor olması, çocuğun sağlığı ve güvenliği açısından risk oluşturabilir. Ayrıca bu velayet, ebeveynler arasında uzun süren anlaşmazlıkların devam etmesine neden olabilir ve bu durum çocuğun duygusal yükünü artırabilir.

Ortak Velayet Kararı Hangi Hallerde Verilir?

Ortak velayet kararı, genellikle ebeveynlerin bu velayet konusunda anlaşmaları ve çocuğun üstün yararının gözetilmesi durumunda verilir. Mahkeme, ebeveynlerin bu konuda hemfikir olduklarından ve işbirliği yapmaya istekli olduklarından emin olmalıdır. Çocuğun yaşı, ebeveynlerle olan ilişkisi ve genel durumu da bu kararda dikkate alınır. Eğer ebeveynler arasında ciddi bir çekişme veya husumet varsa, mahkeme birlikte velayet yerine tek taraflı velayet kararı vermeyi tercih edebilir. Çocuğun menfaati her zaman öncelikli değerlendirme kriteridir.

Ortak Velayette Çocuğun Gösterilmemesi Durumu

Ortak velayet kararı alındığında, ebeveynlerden biri çocuğu diğer ebeveyne göstermekte sorun çıkardığında hukuki yaptırımlar devreye girebilir. Bu gibi durumlar, mahkeme kararına aykırılık teşkil eder ve bu durumun devam etmesi halinde hukuki yaptırımlar uygulanabilir. Çocuğun gösterilmemesi, bu velayet sisteminin işleyişini olumsuz etkileyebilir ve çocuğun duygusal gelişimi açısından risk oluşturabilir. Bu durumlarda, mahkeme çocuğun gösterilmesi için zorlayıcı tedbirler alabilir.

Ortak Velayette Nafaka Nasıl Belirlenir?

Ortak velayet durumunda nafaka, çocuğun ihtiyaçlarına ve ebeveynlerin ekonomik durumlarına göre belirlenir. Mahkeme, her iki ebeveynin gelir durumunu ve çocuğun bakım masraflarını dikkate alır. Ortak velayet durumunda, ebeveynlerin çocukla ilgili masrafları paylaşmaları beklenir, bu nedenle nafaka ödemeleri daha esnek olabilir. Ancak, çocuğun üstün yararı her zaman göz önünde bulundurulmalıdır ve bu doğrultuda nafaka miktarı belirlenir. Nafaka belirlenirken, çocuğun günlük ihtiyaçları ve gelecekteki masrafları da dikkate alınır.

Anlaşmalı Boşanmada Ortak Velayet Nedir?

Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma ve hukuki sonuçları konusunda tam bir mutabakata vardıkları bir süreçtir. Bu süreçte, taraflar arasında ortak velayet konusunda da anlaşma sağlanabilir. Mahkeme, tarafların bu anlaşmasını inceleyerek, çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığını değerlendirir. Eğer tarafların vardığı anlaşma çocuğun menfaatine uygunsa, mahkeme bu anlaşmayı onaylar ve ortak velayet kararını verir. Anlaşmalı boşanmada, tarafların uzlaşmış olması, bu velayet için önemli bir avantajdır.

Ortak Velayet Protokolü Örneği

Ortak velayet protokolü, ebeveynlerin çocuğun bakım ve gözetimi konusunda mutabık kaldıkları belgelerden oluşur. Bu protokol, çocuğun eğitimi, sağlığı, sosyal faaliyetleri gibi konularda ebeveynlerin hak ve sorumluluklarını belirler. Protokol, her iki tarafın da onayını almalı ve mahkeme tarafından onaylanmalıdır. Protokol, çocuğun menfaatine uygun olacak şekilde hazırlanmalı ve ebeveynlerin sorumlulukları dengeli bir şekilde dağıtılmalıdır. Bu protokol, boşanma sonrası dönemde olası anlaşmazlıkları önlemek amacıyla detaylı ve özenli bir şekilde hazırlanmalıdır.

Çekişmeli Boşanmada Ortak Velayet Nedir?

Çekişmeli boşanma, tarafların boşanma ve hukuki sonuçları konusunda anlaşmazlık yaşadığı bir süreçtir. Bu durumda, ortak velayet kararı alınması daha zordur, çünkü ebeveynler arasında ciddi bir anlaşmazlık vardır. Mahkeme, çekişmeli boşanma durumunda, çocuğun menfaatine en uygun çözümü bulmak için detaylı bir değerlendirme yapar. Eğer ortak velayet çocuğun yararına değilse, mahkeme tek taraflı velayet kararı verebilir.

Çekişmeli Boşanmada Ortak Velayet Nedir?

Çekişmeli boşanmalar, taraflar arasında ciddi anlaşmazlıkların yaşandığı boşanma süreçleridir. Bu tür davalarda, ortak velayet kararı alınması daha zordur çünkü ebeveynler arasında süregelen bir çatışma bulunmaktadır. Mahkeme, çekişmeli boşanma durumunda, çocuğun menfaatine en uygun çözümü bulmak için detaylı bir değerlendirme yapar. Eğer ebeveynler arasındaki çatışma çocuğun gelişimine zarar verebilecek boyuttaysa, ortak velayet yerine, tek taraflı velayet tercih edilir. Bu velayet türü, ancak ebeveynlerin işbirliği yapabileceği durumlarda uygulanabilir. Mahkeme, çocuğun güvenliği ve refahını göz önünde bulundurarak karar verir. Bu nedenle, çekişmeli boşanmalarda bu türden bir velayet kararı verilmesi, tarafların uzlaşma kapasitelerine ve çocuğun üstün yararına bağlıdır.

Ortak Velayette Çocukla Kişisel İlişki Nasıl Kurulur?

Bu velayet düzeninde, çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı bir kişisel ilişki kurması esastır. Mahkeme, çocuğun her iki ebeveyniyle de düzenli ve dengeli bir ilişki kurabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapar. Bu süreçte, çocuğun her iki ebeveyniyle de zaman geçirmesi teşvik edilir ve ebeveynler arasında işbirliği önemlidir. Ebeveynler, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimini desteklemek amacıyla, çocuğun her iki ebeveyniyle de ilişki kurmasını sağlamalıdır. Bu süreçte, mahkeme çocuğun yaşına, olgunluğuna ve özel ihtiyaçlarına göre kararlar alır. Eğer ebeveynlerden biri çocuğu diğerine göstermekte sorun çıkarırsa, bu durumun çözümü için hukuki yaptırımlar uygulanabilir.

Yargıtay Kararları

Yargıtay’ın 10.02.2012 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararına göre:

“…Esasa uygulanan hukukun Türk Hukukunda farklı olması ya da Türk Hukukunun emredici kurallarına aykırı olması gibi nedenlerle yabancı kararın tenfizi reddedilemez. Burada esas alınması gereken kıstas, yabancı ilamın Türk Hukukunda bir veya birden çok kanun hükümlerine aykırı bulunmasından çok, Türk Hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklere milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlak ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine bakmak olmalıdır…”

*                           *                           *                           *                           *                           *                            *

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi  29.11.2018 tarihli ve 2018/7114 E., 2018/13831 K. Sayılı karar;

“…Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme 01.08.2000 tarihinde Türkiye yönünden yürürlüğe girmiştir. … bu sözleşmeye taraf bulunmaktadır. Sözleşmenin 1/a maddesine göre, işbu sözleşmenin amacı taraf devletlere gayri kanuni yollardan götürülen veya alıkonan çocukların derhal geri dönmelerini sağlamaktır. Sözleşmenin uygulanmasında, bir çocuğun yerinin değiştirilmesinin veya alıkonulmasının haksız olarak nitelendirilebilmesi için ihlal edilmiş bulunan velayet hakkının, yer değiştirme veya alıkoyma vakıasının gerçekleştiği sırada fiilen kullanılması veya bu vakıa gerçekleşmemiş olsaydı kullanılacak olması gerekmektedir (madde 3/b). Toplanan delillerden tarafların Türk vatandaşı oldukları, anne ve babanın 15.06.2009 tarihinde yabancı mahkemede boşandıkları, ve yine yabancı mahkeme tarafından ortak çocuğun tarafların ortak velayetine bırakılarak yerleşim yeri belirleme yetkisinin ise tek başına anneye verildiği görülmüştür. …Aile Mahkemesi tarafından boşanma hükmünün tanıma ve tenfizine karar verilmiştir.

Davalı anne ve ortak çocuğun Eylül/2015 tarihinde birlikte yerleşmek maksadı ile Türkiye’ye geldikleri, iade başvrusunda bulunan babanın ise 28.09.2015 tarihinde başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ortak çocuğun mahkemede verdiği beyanında annesi ile Türkiye’de kalmak istediğini, annesinin …’ya gitmesi halinde oraya da gidebileceğini, Türkiye’ye geldiğinden beri babası ile sürekli görüştüğünü, babasının Türkiye’ye geldiği gibi kendisinin de …’ya giderek babası ile görüştüğünü beyan ettiği görülmüştür. 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanunun 3. maddesi gözönüne alındığında iade başvurusundan önce yabancı mahkeme tarafından çocuğun tarafların ortak velayetine bırakıldığı ve yerleşim yeri belirleme yetkisinin tek başına anneye verildiğine ve ayrıca annenin baba ile çocuğun kişisel ilişkisine engel olduğuna dair bir iddia ve delil bulunmadığına göre; çocuğun kaçırılması ve haksız olarak alıkonulmasından söz edilemez. Öyleyse iade isteğinin reddi gerektiği halde … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından çocuğun … Ülkesine iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir…

Velayet davanızda hak kaybına uğramamak için bir avukatından destek almanızı tavsiye ederiz.

Diğer yazılarımız için tıklayın…

Tel : 0 501 144 84 27

Av. Zeynep Ünal Murat