Tedbir Nafakası Nedir ve Nasıl Belirlenir?

Tedbir nafakası nedir? Boşanma davasında tedbir nafakası nasıl talep edilir? Ödenmeyen tedbir nafakası icra takibi nasıl yapılır? Tedbir nafakası ne kadar, nasıl belirlenir? Bu makalemizde tedbir nafakasına dair tüm bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.

Tedbir Nafakası Nedir?

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası süresince eşlerin geçimini ve çocukların bakımını sağlamak için mahkeme tarafından belirlenen geçici bir nafakadır. Bu nafaka, boşanma sürecinde eşlerin maddi zorluk yaşamalarını önlemek için alınan geçici bir tedbirdir.

Tedbir nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun “Geçici önlemler” başlıklı 169. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

               “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”

Maddeden de anlaşılacağı üzere boşanma veya ayrılık davası açıldığında, hakim davanın devamı süresince eşlerin geçimi ve müşterek çocukların bakım ve korunması için alınan geçici önlemlerden biri de tedbir nafakasıdır.

Nafaka talepleri, boşanma kararı verilmeden önce de gerekli şartlar mevcutsa ileri sürülebilir. Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken talep edilebileceği gibi, boşanma davasından önceki süreçte de istenebilir. Türk Hukukunda “ayrılık davası” denilmekte olan, birlikte yaşamaya ara verilmesi talepleriyle de mahkemeye başvurulabilir. Hem bağımsız olarak açılan ayrılık davalarında hem de boşanma davalarında hakim, maddi olarak güçsüzlüğe düşecek olan eşe tedbir nafakası ödenmesine hükmedebilmektedir.

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık durumunda, eşlerin ve çocukların geçimini sağlamak amacıyla hükmedilen nafaka türüdür. Bu nedenle tedbir nafakası için eşler arasında kimin daha kusurlu olduğunun tespit edilmesine gerek yoktur. Tedbir nafakasının amacı, aile birliğinin sona ermediği süreçte, aile bireylerinin birbirine destek olmasını sağlamaktır.

Tedbir Nafakasını Kimler Talep Edebilir?

Hakim Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi kapsamındaki tedbir nafakasına re’sen karar verebilir. Taraflar davanın herhangi bir aşamasında tedbir nafakası talep edebilir. Boşanma veya ayrılık davasında, her iki taraf da tedbir nafakası isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesine göre ise tedbir nafakasını yalnızca ayrı yaşamakta haklı nedeni olan eş talep edebilir.

Hakimin müşterek çocuk adına nafakaya hükmedebilmesi için tarafların talepte bulunması şart değildir. Çocuğun menfaatine göre hakim re’sen tedbir nafakasına hükmedebilir.

Tedbir nafakası hakkı, gerekli koşullar sağlandığında her iki eşe de tanınmıştır. Erkekler de tedbir nafakası talep edebilir. Erkek eş, çalışmadığını ve geliri olmadığını kanıtlarsa, kadından nafaka talep edebilir. Kadın da aile giderlerine katkıda bulunmak zorundadır.

Tedbir nafakası kararı verilirken eşlerin kusur durumlarına bakılmaz. Kusurlu taraf da tedbir nafakası isteyebilir. Eşlerin kusur durumu yargılama sonunda belirlenir. Çalışan eş de tedbir nafakası talep edebilir. Eşler, dava sürecinde evlilikteki yaşam standartlarını korumayı talep edebilir. Çalışan eşin nafaka istemesi engel değildir.

Tedbir Nafakasının Şartları Nelerdir?

Tedbir nafakası geçici bir nafakadır. Boşanma veya ayrılık davası süresince, tarafların ve çocukların geçimini sağlamak amacıyla hâkim tarafından verilmektedir. Bu nafakanın talep edilebilmesi için, öncelikle taraflar arasında bir boşanma veya ayrılık davasının açılmış olmalıdır. Bu dava süresince, maddi durumu yetersiz olan taraf veya çocuklar için tedbir nafakası talep edilebilir.

Tedbir nafakası, talep eden tarafın veya çocukların maddi durumunun yetersiz olduğu hallerde verilir. Talep eden kişinin kendi geçimini sağlaması mümkün değilse, hâkim bu kişiye tedbir nafakası bağlayabilir. Bu noktada, tedbir nafakası talebi, mahkemeye yazılı olarak iletilmelidir. Ancak bazı durumlarda hâkim, talep olmaksızın resen tedbir nafakası kararı verebilmektedir.

Tedbir nafakasının miktarı ve süresi, tamamen hâkimin takdirine bağlıdır. Hâkim, tarafların mali durumunu ve yaşam standartlarını göz önünde bulundurarak adil bir nafaka miktarı belirler. Bu nafaka, dava süresince geçerli olan geçici bir yardım niteliğindedir ve dava sonuçlandığında sona erer. Boşanma veya ayrılık davası sonuçlandığında tedbir nafakası sona erer. Onun yerine yoksulluk nafakası veya iştirak nafakası gibi nafakalar gelebilir.

Tedbir nafakası, dava süresince tarafların ve çocukların ekonomik olarak mağdur olmamalarını sağlamak amacıyla önemli bir hukuki koruma aracıdır. Bu nedenle, taraflar arasında adil bir denge kurmak için dikkatle değerlendirilmelidir.

Tedbir Nafakası Nasıl Talep Edilir?

Tedbir nafakası, boşanma davası açılmadan önce (TMK 197. Maddeye göre) veya dava açıldıktan sonra (TMK 169. Maddeye göre) talep edilebilmektedir.

Türk Medeni Kanunu’nun 169. Maddesine göre:

“Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” denilmektedir.

Bununla birlikte Türk Medeni Kanunu’nun 197. Maddesine göre:

“Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.

Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.”

Tedbir nafakası, boşanma davası sürecinde maddi zorluk yaşayacak eş ve müşterek çocuk için talep edilebilir. Mahkeme, bu durumda müşterek çocuklar ve yoksulluğa düşecek eş için tedbir nafakasına karar verir. Taraflar tedbir nafakası talep etmese bile, mahkeme gerekli görürse resen tedbir nafakasına hükmetmelidir. Ayrıca tedbir nafakasına ihtiyaç duyan tarafın bu durumu hakimin takdirine bırakmaması önemlidir. İhtiyaç durumunu ispatlayan delilleri dosyaya sunarak, tedbir nafakası talebinde bulunulması tavsiye edilir. Boşanma davası ile birlikte talep edilen tedbir nafakası fer’i niteliktedir ve harca tabi değildir.

Mahkeme tarafından verilen tedbir nafakası, boşanma davası kesinleşene kadar devam eder. Boşanma davası kesinleştikten sonra, tedbir nafakası nihai karara göre kalkar veya yoksulluk veya iştirak nafakası olarak devam eder. Ergin çocuklar için eşlerden biri diğerinden nafaka talep edemez. Ancak, eğitimine devam eden 18 yaşını geçmiş çocuk, yardım nafakası için dava açabilir.

Dikkat etmek gerekir ki Türk Medeni Kanunu’nun 197. Maddesi, 169. Maddede yer alan geçici önlemlerden farklı olarak uygulanır. Bu madde, boşanma veya ayrılık davası açılmadan önce evlilik yükümlülüklerinin yerine getirilmediği durumlarda devreye girer. 197. Maddede düzenlenen tedbir nafakası, bağımsız bir talep olarak ve ayrı bir dava kapsamında, eşlerin fiili ayrılık süresince geçerlidir. Bu sayede, boşanma ya da ayrılık davası açılmasa bile, TMK 197. Madde uyarınca tedbir nafakası bağımsız bir dava ile talep edilebilir.

Tedbir Nafakasının Diğer Nafaka Türlerinden Farkı

Yoksulluk, iştirak ve tedbir nafakaları, Türk Medeni Kanunu’na göre bakım yükümlülüğünden meydana gelen nafaka türleridir. Tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden önce geçici olarak ödenen bir nafakadır. Boşanma kararı kesinleştiğinde ise, boşanmış eşler ve müşterek çocuklar için nafaka ödemesi devam edebilir.

Tedbir nafakası, dava sonucunda karar kesinleşene kadar ödenir. Boşanma davası kesinleştiğinde, çocukların bakım ve giderlerini karşılamak için iştirak nafakası, eşin geçimini sağlamak için ise yoksulluk nafakası ödenir.

Tedbir nafakası, ayrılık veya boşanma davası açılmadan da talep edilebilir. TMK’da farklı tedbir nafakası türleri bulunmaktadır. Bunlardan biri, birlikte yaşamaya ara verilmesinin haklı bir sebebe dayanması durumudur. TMK 197. Madde uyarınca, haklı bir nedenle ayrı yaşayan eş, diğer eşin parasal katkısını talep edebilir. Hakim ayrılık veya boşanma davalarında, tedbir nafakasına resen karar verebilir. Ancak, TMK 197. Maddeye göre tedbir nafakası, sadece eşlerden birinin talebi üzerine hükmedilir.

Tedbir Nafakası Miktarı Nasıl Belirlenir?

Tedbir nafakası, karşı tarafın mali durumu göz önünde bulundurularak talep eden kişinin geçimini sağlamak için gerekli miktarda belirlenir. Hâkim, tarafların mal varlıkları, gelirleri ve giderlerini inceleyerek, nafaka miktarını hakkaniyete uygun olarak takdir eder. Çocuğun bakımına yönelik tedbir nafakasında, çocuğun ihtiyaçları da göz önüne alınmalıdır. Çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki gelişimi dikkate alınarak, çocuğun yanında bulunmayan ebeveynin bakım ve eğitim masraflarına yapacağı katkı belirlenir.

Tedbir nafakasına karar verilirken, mahkeme kusur incelemesi yapmaz. Mahkeme yalnızca tarafların ekonomik durumlarını karşılaştırır ve uygun bir karar verir. Bu amaçla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları detaylı bir şekilde incelenir. Sosyal ve ekonomik durum araştırması raporu, ilgili kamu görevlileri tarafından hazırlanır ve mahkemeye sunulur. Mahkeme, bu raporu temel alarak somut olaya ilişkin kararını oluşturur.

Sosyal ve ekonomik durum araştırması raporu, tarafların ekonomik durumu ile çocukların eğitim, bakım, sağlık gibi tüm ihtiyaçlarını kapsamlı bir şekilde içermelidir. Ancak pratikte bu raporlar her zaman yeterli düzeyde hazırlanmayabilir. Bu nedenle, tedbir nafakası talep eden taraf, ihtiyaçlarını kanıtlayan tüm hukuka uygun delilleri dosyaya eklemelidir.

Tedbir Nafakasının Artırılması veya Azaltılması

Tedbir nafakası, zaman içinde değişen koşul ve durumlar nedeniyle yetersiz hale gelebilir. Bu durumda, nafaka alacaklısı, nafaka miktarının artırılması için mahkemeye başvurabilir. Nafaka talebinin yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunurken, değişen ekonomik şartlar veya nafaka borçlusunun mali durumundaki iyileşmeler gibi nedenler öne sürülebilir. Örneğin, enflasyon nedeniyle mevcut nafaka miktarı artık yeterli olmayabilir ya da nafaka borçlusunun maaşında artış olabilir. Bu tür değişiklikler, nafaka miktarının artırılması için geçerli bir sebep oluşturabilir.

Ayrıca, nafaka alacaklısı veya borçlusunun sosyal ve ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler de dikkate alınabilir. Ayrıca, nafaka ödenen çocuğun ihtiyaçları, yaşı ve mali durumu zamanla değişebilir. Bu tür koşulların değişmesi durumunda, talep üzerine hâkim, nafakanın artırılmasına, azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verebilir. Hakim, taleple bağlılık ilkesine göre hareket ederek, dava dilekçesinde belirtilen miktarı aşamayacaktır.

Tedbir Nafakasının Sona Ermesi

Tedbir nafakası, geçici bir özelliğe sahiptir. Boşanma davası sürecinde verilen tedbir nafakası, dava kesinleştiğinde otomatik olarak sona erer. Çoğunlukla, bu nafaka yerini müşterek çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için iştirak nafakasına ve eş için hükmedilen yoksulluk nafakasına bırakır. Ayrılık davası sırasında verilen tedbir nafakası ise mahkemenin belirlediği ayrılık süresi boyunca devam eder. Mahkeme, ayrılık kararını 1 yıldan az ve 3 yıldan fazla olmayacak şekilde belirleyebilir. Bu süre zarfında, tedbir nafakasının devam etmesi mümkündür.

Tedbir Nafakasında İcra Takibi Nasıl Yapılır?

Nafaka alacaklısının tedbir nafakasını temin edemediği hallerde İcra İflas Kanunu Madde 344 işleme konmaktadır. Bu maddeye göre:

“Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.”

Nafaka yükümlüsü, ödenmemiş nafaka nedeniyle tazyik hapsine tabi tutulabilir. Borçlu, geçmiş üç aya kadar olan nafaka borcunu ödeyerek tazyik hapsinden kurtulabilir. Ödemediği takdirde üç ay boyunca hapse girebilir. Bu uygulama tek seferlik değildir. Her üç aylık dönemde ödenmeyen nafaka için tekrar tazyik hapsi talep edilebilir.

Güncel nafaka alacakları icra takibine konulduğu zaman, hacizde birinci sırada yer alır ve adi alacaklardan önce tahsil edilir. Fakat birikmiş nafaka alacakları adi alacak olarak işlem görür ve bu nedenle diğer alacaklarla birlikte sıraya konur. Birikmiş nafaka borcu, güncel nafaka gibi öncelikli tahsil edilmez. Bununla birlikte birikmiş nafaka borcu için İcra İflas Kanununun 344. Maddesi gereğince tazyik hapsi uygulanamaz.

Tedbir Nafakası Kararına İtiraz Edilebilir Mi?

Tedbir nafakasına yönelik verilen karara itiraz etmek isteyen taraf, kararı veren mahkemeye bir ara karar itiraz dilekçesi sunabilir. İtiraz dilekçesinde, itiraz nedenleri açıkça belirtilmekle birlikte mevcut deliller de dilekçeye eklenmelidir. Bununla beraber, tedbir nafakasına ilişkin verilen kararda zamanla meydana gelen koşul değişiklikleri de dikkate alınabilir. Bu değişiklikler sonucunda hâkim, daha önce belirlenmiş nafaka miktarını artırabilir, azaltabilir veya tedbir nafakasını tamamen kaldırabilir. Mahkeme, bu yeni koşulları değerlendirerek uygun bir karar verebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tedbir Nafakasına Hükmedilebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davalarında tedbir nafakasına hükmedilmesi, tarafların bu konuda anlaşması durumunda mümkün olabilir. Ancak, anlaşmalı boşanma davası sürecinde genellikle tedbir nafakasına gerek duyulmaz. Çünkü taraflar hazırladıkları anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka, maddi manevi tazminat ve diğer hususlarda zaten karşılıklı olarak anlaşmış olurlar.

Anlaşmalı boşanma davasında tedbir nafakasına ihtiyaç duyulması, tarafların anlaşmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Eğer taraflardan biri, boşanma süreci boyunca nafaka talep ederse ve bu konuda anlaşmaya varılırsa, mahkeme bu talebi onaylayabilir. Ancak, anlaşmalı boşanma davalarında tedbir nafakasının hükmedilmesi yaygın bir uygulama değildir çünkü anlaşmalı boşanmanın temelinde tarafların her konuda uzlaşması yatar.

Tedbir Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Tedbir nafakasında görevli ve yetkili mahkeme, ile mahkemesidir. Aile Mahkemesi, aile hukukuna ilişkin davalara bakmakla görevli olup, tedbir nafakası talepleri de bu kapsamda değerlendirilir.

Yetkili mahkeme ise, tedbir nafakası talep eden tarafın yerleşim yeri mahkemesi veya dava açılmadan önce birlikte oturulan son yer mahkemesidir. Eğer bu yerlerde Aile Mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.

Sıkça Sorulan Sorular

Tedbir Nafakası Nedir?

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası süresince, eşlerin geçimini ve çocukların bakımını sağlamak amacıyla mahkeme tarafından belirlenen geçici bir nafakadır. Bu nafaka, tarafların dava sürecinde maddi zorluk yaşamalarını önlemek için alınan geçici bir önlemdir

Tedbir Nafakasını Kimler Talep Edebilir?

Tedbir nafakasını, boşanma veya ayrılık davası süresince maddi zorluk yaşayacak olan taraf talep edebilir. Ayrıca, çocuğun menfaatine göre hakim re’sen de bu nafakaya hükmedebilir. Hem kadın hem de erkek taraf, gerekli şartları sağladığında tedbir nafakası talep edebilir.

Tedbir Nafakasının Şartları Nelerdir?

Tedbir nafakası talep edilebilmesi için öncelikle bir boşanma veya ayrılık davasının açılmış olması gerekir. Nafaka, talep eden tarafın veya çocukların maddi durumunun yetersiz olduğu durumlarda verilir. Mahkemeye sunulan taleple birlikte, nafaka miktarına hâkim karar verir.

Tedbir Nafakası Nasıl Talep Edilir?

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası açılmadan önce ya da dava açıldıktan sonra talep edilebilir. Talep, mahkemeye yazılı olarak iletilir. Taraflar bu nafakayı talep etmemiş olsalar bile, hâkim gerekli gördüğünde resen tedbir nafakasına hükmedebilir.

Tedbir Nafakası Miktarı Nasıl Belirlenir?

Tedbir nafakasının miktarı, talep eden kişinin geçimini sağlamak için gerekli olan miktar ve karşı tarafın mali durumu göz önünde bulundurularak hâkim tarafından belirlenir. Hâkim, tarafların mal varlıklarını, gelirlerini ve giderlerini değerlendirir. Çocuklar için belirlenen nafaka miktarında ise çocuğun ihtiyaçları, sağlık, eğitim ve gelişimi dikkate alınır.

Tedbir Nafakası Artırılabilir veya Azaltılabilir mi?

Evet, tedbir nafakası, zamanla değişen ekonomik koşullar veya tarafların mali durumlarındaki değişiklikler nedeniyle artırılabilir, azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir. Nafaka alacaklısı veya borçlusu, bu tür değişiklikleri mahkemeye sunarak nafakanın yeniden belirlenmesini talep edebilir.

Tedbir Nafakası Ne Zaman Sona Erer?

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası kesinleştiğinde sona erer. Genellikle, bu nafaka boşanma sonrası müşterek çocuklar için iştirak nafakasına ve maddi zorluk çeken eş için yoksulluk nafakasına dönüşebilir. Ayrılık davası sırasında verilen tedbir nafakası ise, ayrılık süresi boyunca devam eder.

Tedbir Nafakası Ödenmezse Ne Yapılmalı?

Tedbir nafakası ödenmediğinde, nafaka alacaklısı İcra İflas Kanunu kapsamında icra takibi başlatabilir. Nafaka borcunu ödemeyen kişi, borcunu ödemezse üç aya kadar tazyik hapsi ile karşılaşabilir. Bu hapis cezası, borcun ödenmemesi durumunda tekrar uygulanabilir.

Tedbir Nafakası Kararına İtiraz Edilebilir mi?

Evet, tedbir nafakasına ilişkin verilen karara itiraz edilebilir. İtiraz, kararı veren mahkemeye ara karar itiraz dilekçesi sunularak yapılır. İtiraz dilekçesinde itiraz gerekçeleri açıkça belirtilmeli ve deliller sunulmalıdır. Mahkeme, koşullardaki değişiklikleri dikkate alarak nafaka kararını yeniden değerlendirebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tedbir Nafakasına Hükmedilebilir mi?

Anlaşmalı boşanma davalarında tedbir nafakasına hükmedilmesi, tarafların bu konuda uzlaşması durumunda mümkündür. Ancak, genellikle anlaşmalı boşanma davalarında taraflar nafaka ve diğer hususlarda anlaşmış oldukları için tedbir nafakasına ihtiyaç duyulmaz. Eğer taraflardan biri boşanma sürecinde tedbir nafakası talep ederse ve bu konuda anlaşmaya varılırsa, mahkeme bu talebi onaylayabilir.

Tedbir Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Tedbir nafakası talepleriyle ilgili olarak görevli mahkeme, Aile Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise nafaka talep eden tarafın yerleşim yeri mahkemesi veya dava açılmadan önce birlikte oturulan son yer mahkemesidir. Eğer bu yerlerde Aile Mahkemesi bulunmuyorsa, Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/11506 E., 2014/22744 K. sayılı Kararına göre:

“… Davacı kadın dava dilekçesinde kendisi ve çocukları için nafaka talep etmediğini belirtmiş, 24.12.2013 tarihli celsede ise tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece tedbir nafakalarına bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yön yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir…”

*                           *                           *                           *                           *                           *                            *

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/5219 E., 2015/18693 K. sayılı kararında:

“… 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.md.186/1), geçimine (TMK.md. 185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m. 169). Mahkemece davacı kadın yararına aylık irad şeklinde bağlanan 400,00 TL tedbir nafakasının, davacının yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre 2.400,00 TL gelir getiren bir işte çalıştığı gerekçesiyle, araştırmanın yapıldığı tarihten itibaren kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davacı hakkında kolluk tarafından düzenlenen 07.01.2014 tarihli araştırma tutanağında; davacının ailesi ile birlikte yaşadığı, İngilizce özel ders verdiği ve aylık 400,00 TL gelirinin bulunduğu belirtilmiş olup, davacı lehine ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası şartları ortadan kalkmadığı halde davacının ekonomik durum araştırmasında belirtilen geliri yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…”

*                           *                           *                           *                           *                           *                            *

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1891 E., 2018/1577 K. sayılı kararına göre:

“…Boşanma davasında tedbir nafakasına ilişkin kusur ve talep aranmaz, taraflardan herhangi birisinin açılmış olan boşanma veya ayrılık davası nedeniyle yoksulluğa düşecek olması tedbir kararı verilmesine yeter sebeptir. Hatta tedbir nafakasında kusur şartı aranmadığı için kusurlu eş, mesela aldatan eş lehine de yoksulluğa düşecek olması ihtimaline binaen tedbir nafakasına hükmedilebilecektir. Bunun yanında her iki tarafın gelirinin bulunmaması da tedbir nafakasına hükmedilmesine engel bir hal değildir. Dikkate alınan esas husus, tarafların gelir durumları değil, ekonomik güçleridir…”

*                           *                           *                           *                           *                           *                            *

Yargtay 2. Hukuk Dairesinin 2021/3567 K. Sayılı kararında:

“…Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Yine boşanma veya ayrılık vukunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. M. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir.

Tarafların müşterek çocuğu 19.10.2017 tarihinde, dava açıldıktan sonra dünyaya gelmiştir. Çocuğun doğduğu tarihten itibaren tedbir nafakasına,boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir…”

*                           *                           *                           *                           *                           *                            *

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2005 tarih ve 2005/17392 K. sayılı Kararında:

“…davacı kadın vekili … günlü oturumda davacı kadın için tedbir nafakası isteminden feragat ettiğini açıklamıştır. Davacı kadın vekili daha sonra 12.08.2004 günlü dilekçe ile tedbir nafakasına ihtiyaç bulunduğundan bahisle davacı kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesini istemiştir. Dosya kapsamından davacı kadının malvarlığı ve geliri bulunmadığı anlaşılmakla davacı kadın yararına istem günü olan … tarihinden itibaren başlayacak biçimde uygun miktar tedbir nafakası verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmamıştır…”

*                           *                           *                           *                           *                           *                            *

Boşanma davanızda hak kaybına uğramamak için bir boşanma avukatından destek almanızı tavsiye ederiz.

Diğer yazılarımız için tıklayın…

Av.Zeynep Ünal Murat