Bu makalemizde boşanma davasında alınan geçici tedbir kararlarını, geçici velayeti, uzaklaştırma kararı ve koruma tedbirlerini, tedbir nafakası ve diğer tedbirleri detaylıca anlatacağız.
Boşanma sürecinde mahkeme, tarafların haklarını ve çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla geçici tedbir kararları alır. Bu tedbirler, boşanma davası süresince tarafların mağdur olmaması için geçici koruma sağlar. Geçici tedbir kararları, tarafların mali durumlarından çocukların velayetine kadar birçok konuyu içerir. Mahkeme, davanın sonuçlanana kadar tarafların ve çocukların haklarını koruyacak bu tedbirleri devreye sokar. Boşanma davasında alınan geçici tedbir kararları; geçici velayet, tedbir nafakası, barınma tedbiri, koruma kararları ve uzaklaştırma tedbiri, müşterek malların korunması, tedbiren ziyaret hakkı, geçici maddi tedbirler, ortak hayatın sona erdirilmesidir. Bunları detaylandıracak olursak:
1. Geçici Velayet
Boşanma davası sürecinde, çocukların geçici velayeti mahkeme tarafından belirlenmektedir. Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek velayetin hangi ebeveynde kalacağına karar verir. Bu karar, çocukların boşanma sürecinde sağlıklı bir şekilde gelişimlerini sürdürmeleri için alınır. Çocuğun eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçları dikkate alınarak geçici velayet kararı verilir. Mahkeme, çocukların hangi ebeveynle daha iyi bir ortamda yaşayabileceğini değerlendirir. Çocukların psikolojik ve fiziksel gelişimini olumsuz etkilemeyecek ebeveyne geçici velayet verilir. Velayet kararı, davanın sonuçlanmasına kadar geçici olarak uygulanır.
2. Tedbir Nafakası
Tedbir nafakası, boşanma sürecinde ekonomik olarak zor durumda olan eş veya çocuklar için verilmektedir. Bu nafaka, tarafların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak amacıyla belirlenir. Tedbir nafakası, boşanma davası sonuçlanana kadar geçici olarak ödenir. Mahkeme, tarafların gelir durumlarını ve mali ihtiyaçlarını dikkate alarak bu kararı verir. Maddi açıdan daha zayıf olan eş ve çocukların mağdur olmaması için nafaka kararı devreye sokulur. Bu karar, eşlerin ekonomik durumlarını dengelemeyi ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar.
3. Barınma Tedbiri
Barınma tedbiri, taraflardan birinin evden uzaklaştırılması ve diğer tarafın evde kalmasını sağlamak amacıyla alınır. Özellikle aile içi şiddet durumlarında, şiddet uygulayan tarafın evden uzaklaştırılması gerekir. Mahkeme, mağdur tarafın güvenliğini sağlamak amacıyla bu tedbiri alabilmektedir. Barınma tedbiri, şiddet tehdidi altında olan tarafın evde kalmasını sağlar. Bu karar, mağdurun fiziksel güvenliğini sağlamak amacıyla mahkeme tarafından hızla uygulanır. Mahkeme, bu tedbirle taraflar arasındaki gerginliği azaltmayı hedefler. Şiddet veya tehdit devam ettiği sürece barınma tedbiri de uygulanmaya devam eder.
4. Koruma Tedbirleri ve Uzaklaştırma Kararları
Boşanma sürecinde, taraflardan birinin diğerine karşı şiddet uyguladığı durumlarda uzaklaştırma kararı verilebilmektedir. Koruma ve uzaklaştırma kararları, şiddet uygulayan tarafın mağdura yaklaşmasını engelleyen bir tedbirdir. Uzaklaştırma kararı, şiddet tehdidi altındaki tarafın korunmasını sağlamak amacıyla alınır. Şiddet uygulayan kişi, mağdura fiziksel, psikolojik veya cinsel olarak zarar veremez. Bu karar, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında uygulanır. Mahkeme, şiddet mağdurunun korunması için bu tedbiri hızlı bir şekilde devreye sokar. Uzaklaştırma tedbiri, şiddet uygulayan kişinin mağdurla iletişime geçmesini de engeller.
5. Müşterek Malların Korunması
Boşanma sürecinde, tarafların ortak malları üzerinde tasarruf yetkisi sınırlandırılabilir. Mahkeme, müşterek malların zarar görmemesi için bu malların satışını veya devrini engeller. Bu karar, mal paylaşımı davası sonuçlanana kadar tarafların haklarını korumak için alınır. Tarafların birbirlerine zarar vermemesi ve ortak malların korunması sağlanır. Müşterek mallar üzerindeki tasarruf hakkı, taraflar arasında haksızlık yaratılmasını engellemek amacıyla sınırlandırılmaktadır. Bu tedbir, boşanma davası süresince ortak malların zarar görmesini engeller ve mal paylaşımı tamamlanana kadar yürürlükte kalır.
6. Tedbiren Ziyaret Hakkı
Geçici velayet verilmeyen tarafın çocuklarıyla görüşebilmesi için mahkeme tedbiren ziyaret hakkı verebilmektedir. Mahkeme, ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurmasını sağlamak amacıyla ziyaret hakkı kararı alır. Bu karar, çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı bir ilişki sürdürmesini amaçlar. Ziyaret hakkı, belirli günlerde ve sürelerde uygulanarak çocuğun ebeveynle bağını korur. Ziyaret hakkı kararı, çocuğun psikolojik gelişimi dikkate alınarak düzenlenir. Mahkeme, çocuğun velayetiyle ilgili nihai karar verilene kadar bu geçici düzenlemeyi uygular.
7. Geçici Maddi Tedbirler
Mahkeme, boşanma davası süresince tarafların maddi durumlarını korumak amacıyla geçici maddi tedbirler alabilmektedir. Bu tedbirler, tarafların ekonomik zarar görmesini engellemeyi amaçlar. Maddi tedbirler, boşanma süresince tarafların mali haklarının korunmasını sağlar. Mahkeme, tarafların gelir ve mal varlığı durumlarını dikkate alarak geçici maddi düzenlemeler yapabilir. Bu karar, davanın sonuçlanmasına kadar tarafların mali dengesinin korunmasını amaçlar. Maddi tedbirler, tarafların birbirine zarar vermesini engelleyerek adil bir ekonomik düzen oluşturur.
8. Ortak Hayatın Sona Erdirilmesi
Ortak hayatın sona erdirilmesi kararı, boşanma sürecinde tarafların ayrı yaşamalarını sağlamak amacıyla alınır. Bu karar, evlilik birliğinin fiilen sona erdiği durumlarda uygulanır. Mahkeme, tarafların birbirine zarar vermemesi için bu tedbiri devreye sokar. Ortak hayatın sona erdirilmesi kararı, tarafların boşanma sürecinde huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamalarına yardımcı olur. Bu karar, boşanma davası sonuçlanana kadar tarafların bağımsız yaşamalarını sağlar. Taraflar arasında fiziksel ya da duygusal çatışma yaşanmaması için mahkeme bu tedbiri uygulamaya koyar.
Boşanma sürecinde alınan bu geçici tedbir kararları, tarafların ve çocukların haklarını korumak amacıyla devreye sokulur. Mahkeme, tarafların maddi ve manevi zarar görmemesi için bu kararları verir. Geçici tedbirler, boşanma davası süresince tarafların güvenliğini ve haklarını korumayı amaçlar. Bu kararlar, dava sonuçlanana kadar geçerlidir ve mahkeme tarafından gerektiğinde güncellenebilmektedir.
Boşanma Davasında Geçici Tedbir Kararlarına İlişkin Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 05.06.2014 tarihli ve 2014/2749E., 2014/12477 K. Sayılı Kararında:
“…Davacının geçimi için TMK m.169 çerçevesinde tedbir alınmasını gerektirici sebeplerin varlığı kabul edilerek dava tarihinden itibaren tedbir nafakası tayin edilmişken, gerektirici sebepler ortadan kalkmadığı halde, bu nafakanın son oturumda kaldırılması ve nihai kararda da tedbir nafakası tayin ve tedbir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır…”
* * * * * * *
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/26233 E., 2014/188 K. sayılı ve 13.01.2014 tarihli ilamında:
“…Davacının boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı ikincil nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz…”
* * * * * * *
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 08.07.2013 tarih ve 2013/13426 E., 2013/19342 K. Sayılı Kararında:
”…2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, /davanın devamı süresim gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md. 186/1) geçimine, (TMK md. 186/3) malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267/215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169). Yargılama sırasında 16.9.2011 tarihli oturumda davalı kadın yararıma 200 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ise de; nihai karar ile davalı kadının kusurlu bulunduğundan bahisle yoksulluk nafakası talebi yanında, tedbir nafakasına yönelik isteğin de daha önce ara kararla takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde reddine karar verilmiştir. Tedbir nafakasının (TMK. md. 169) kusura bağlı bir nafaka türü olmadığı da dikkate alınarak Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur…”
* * * * * * *
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/6478 E., 2017/12172 K. Sayılı ve 02.11.2017 tarihli ilamında:
”…2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.m. 186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK m.169). Yine boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Dosya kapsamından davalı erkeğin cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalının cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, tedbir ve iştirak nafakası ile sorumlu tutulmamasını gerektirmez. O halde; Türk Medeni Kanununun 169., 182., 185/2., ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk 17.08.2008 doğumlu … yararına davalının mali gücü oranında tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur…”
Boşanma davanızda hak kaybına uğramamak için bir boşanma avukatından destek almanızı tavsiye ederiz.