Bu makalemizde isim değiştirme davası nedir, nasıl açılır ve usulü nedir, e-devlet isim değiştirme nasıl yapılır, isim değiştirme dilekçesi örneği, avukatsız isim değiştirme davası açılır mı, isim değiştirme davasında haklı sebepler nelerdir gibi birçok sorumuzu cevaplandıracağız.
İsim Değiştirme Nedir?
İsim değiştirme, kişinin mevcut adını yasal bir sürece tabi tutarak yeni bir adla değiştirmesi işlemidir. Bu değişiklik, mahkeme kararıyla gerçekleştirilir ve kişinin resmi belgelerinde kullanılan adının tamamen değiştirilmesi anlamına gelir. Türkiye’de isim değişikliği, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Maddeye göre belirli gerekçeler sunulması halinde isim değişikliği yapılabilmektedir. Kişiler, isimleri nedeniyle toplum içinde aşağılanma, yanlış anlaşılma, psikolojik baskı veya kültürel uyumsuzluk gibi sorunlar yaşadıklarında mahkemeye başvurarak isimlerini değiştirme hakkına sahiptir. Mahkeme, sunulan gerekçeleri değerlendirir ve haklı sebepler bulursa isim değişikliği kararı alır. Kişinin ismi değiştirildikten sonra bu değişiklik nüfus kayıtlarına işlenir ve kişinin tüm resmi belgelerinde yeni adı kullanılır. Değişiklik, bir defaya mahsus olarak yapılır. Tekrar değişiklik talep edilmesi halinde yeniden mahkeme süreci gerekmektedir.
İsim Değiştirme Davası Nedir?
İsim değiştirme davası, bir kişinin mevcut adını değiştirme talebini mahkemeye sunarak yasal olarak başlattığı süreçtir. Bu davanın amacı, kişinin resmi belgelerinde kullanılan adını değiştirerek toplumsal, kültürel veya kişisel uyumsuzluklardan kaynaklanan sorunların giderilmesini sağlamaktır. İsim değiştirme davasında, kişinin haklı gerekçeler sunması ve bu gerekçeleri belge veya tanık ifadeleri ile desteklemesi önemlidir.
Türkiye’de Asliye Hukuk Mahkemeleri, isim değiştirme davalarında yetkilidir ve davanın açılacağı yer, kişinin ikamet ettiği bölgedeki mahkemedir. Davada, mahkeme hakimi sunulan dilekçeyi, gerekçeleri ve varsa tanık ifadelerini inceleyerek, talebin hukuki olarak geçerliliğini değerlendirir. Hakim, isim değişikliğinin toplum düzenini bozacak veya başkalarının haklarına zarar verecek nitelikte olmadığını tespit ettiğinde isim değişikliği talebini kabul eder. Mahkemenin kabul ettiği isim değişikliği kararı kesinleştikten sonra nüfus kayıtlarına işlenir.
İsim ve Soyisim Değiştirme Davası Nasıl Açılır?
İsim veya soyisim değiştirme davası açmak isteyen kişi, ikamet ettiği yerin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe ile başvurarak bu süreci başlatır. Dava dilekçesinde, değişiklik talebinin dayandığı haklı sebepler ayrıntılı olarak açıklanmalı ve varsa tanıkların isimleri de belirtilmelidir. Bu süreçte, kişi dilekçesinde adını veya soyadını değiştirmek istediği yeni isimle birlikte gerekçeleri de belirtmelidir.
İsim veya soyisim değiştirme talebinde bulunan kişiler, genellikle isim veya soyadlarının toplumsal algıda olumsuz çağrışımlara sahip olması, yanlış telaffuz edilmesi veya psikolojik sorunlara yol açması gibi gerekçelerle başvuru yaparlar. Davada haklı gerekçelerin sunulması önemlidir, çünkü mahkeme bu gerekçeleri değerlendirerek karara varır. Dilekçe kabul edildikten sonra mahkeme tarafından duruşma günü belirlenir ve süreç başlatılır. Mahkeme sürecinde, tanıkların dinlenmesi gerekirse bu kişilerin ifadeleri de alınır ve sunulan belgeler incelenir.
İsim Değişikliği Davasında Haklı Sebepler Nelerdir?
İsim değişikliği davalarında mahkeme tarafından kabul edilen haklı sebepler, kişilerin toplum içinde yaşadığı psikolojik, sosyal veya kültürel sorunlara dayanmaktadır. Örneğin, kişinin isminin yanlış telaffuz edilmesi, olumsuz anlamlar taşıması veya alay konusu olması, isim değişikliği talebinde bulunulması için haklı gerekçeler arasında sayılmaktadır. Kişi, mevcut adının kendisi üzerinde psikolojik baskı yaratması veya toplumsal dışlanmaya yol açması durumunda da mahkemeye başvurarak isim değişikliği talebinde bulunabilir.
Ayrıca, dini veya etnik nedenlerle ismin değiştirilmesi gerektiğinde de mahkemeye başvurularak isim değişikliği talep edilebilir. Mahkemeler, kişinin sunduğu gerekçelerin toplum düzenine zarar vermediğini ve kişisel hakları ihlal etmediğini tespit ederse isim değişikliği talebini kabul edebilir. Haklı sebeplerin kanıtlanması için tanık beyanları ve yazılı belgeler sunulması, davanın olumlu sonuçlanma ihtimalini artırır.
İsim Değişikliği Davasında Usul Nasıldır?
İsim değişikliği davasında izlenen usul, öncelikle bir dilekçe hazırlanarak kişinin ikamet ettiği yerin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmasıyla başlar. Davanın açılabilmesi için kişinin mahkemeye, değiştirilmesi talep edilen ismi ve bu talebin gerekçelerini ayrıntılı bir şekilde belirten dilekçeyi sunması gerekmektedir. Dilekçede ayrıca varsa tanıkların isimleri ve beyanları da belirtilir.
Mahkeme, dilekçeyi inceledikten sonra gerekli görmesi halinde tanıkları duruşmaya çağırır ve onların ifadelerini alır. Hakim, sunulan gerekçelerin ve tanık ifadelerinin yeterli olup olmadığını değerlendirir ve kararını buna göre verir. İsim değişikliği davasının kabul edilmesi halinde, bu değişiklik nüfus müdürlüğüne bildirilir ve kişinin tüm resmi belgelerinde yeni adı kullanılmaya başlanır. İsim değişikliği davasında süreç, kanunlara uygun şekilde ilerlemekte olup, kişilerin haklarını korumak amacıyla titizlikle yürütülmektedir.
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. Maddesine göre:
(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.
b) Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.
(2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır.
İsim Değiştirme veya Soyisim Değişikliği İçin Yetkili Mahkeme Hangisidir?
Türkiye’de isim veya soyisim değişikliği davalarında yetkili mahkeme, kişinin ikamet ettiği yerin Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Başvurular yalnızca bu mahkemelere yapılabilir ve başka bir mahkemeye başvuruda bulunulması durumunda talep değerlendirilmez. İsim veya soyisim değişikliği talebi, hukuki bir süreç gerektirdiği için bu davalar yalnızca yetkili mahkemede görülmektedir. Mahkeme, kişinin sunduğu gerekçeleri değerlendirir ve haklı sebepler bulunması halinde talebi kabul eder. Mahkemenin verdiği isim değişikliği kararı, nüfus müdürlüğüne bildirilir ve kişilerin resmi kayıtlarda yer alan isimleri değiştirilir. Bu süreç, yasal düzenlemelere göre ve kişinin haklarını koruyacak şekilde yürütülür.
İsim ve Soyadı Değiştirme Davası İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?
İsim veya soyadı değiştirme davası açmak için gereken belgeler, başvurucunun kimlik fotokopisi, değişiklik talebini içeren dilekçe ve varsa tanık beyanlarını içermektedir. Dilekçede, başvurucunun mevcut adı, değiştirilmesi talep edilen yeni adı ve bu değişikliğin gerekçeleri ayrıntılı olarak belirtilmelidir. Kimlik fotokopisi ve tanık ifadeleri gibi belgeler, başvurucunun mahkemeye sunduğu deliller arasında yer alır. Mahkemeye sunulacak belgelerin eksiksiz ve doğru şekilde hazırlanması, davanın usulüne uygun olarak işleme alınması açısından önemlidir. Mahkeme, bu belgeleri ve sunulan gerekçeleri dikkate alarak isim veya soyisim değişikliği talebinin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığını değerlendirir. Evrakların tam ve eksiksiz olması, davanın hızlı bir şekilde sonuçlanmasına katkı sağlar.
İsim Değişikliği Davasında Tanık Dinletilir mi?
İsim değişikliği davalarında tanıkların dinlenmesi, mahkeme tarafından uygun görülmesi halinde mümkündür. Mahkeme, isim değişikliği talebinde bulunan kişinin gerekçelerini desteklemesi için tanık beyanlarına başvurabilir. Tanıklar, başvurucunun isim değiştirme gerekçeleri hakkında bilgi sahibi olmalı ve mahkemeye sunulan gerekçeleri destekleyen ifadeler vermelidir. Tanıkların dinlenmesi, özellikle başvurucunun isminin toplum içinde alay konusu olması veya psikolojik sorunlara yol açması gibi durumlarda önemli bir kanıt teşkil eder. Mahkeme, tanık beyanlarını değerlendirerek, başvurucunun gerekçelerinin haklı olup olmadığını tespit eder ve karara varır.
E-Devlet Üzerinden İsim Değiştirme Yapılabilir mi?
Türkiye’de isim veya soyisim değişikliği başvurusu e-Devlet üzerinden yapılamamaktadır. İsim değişikliği başvuruları, yalnızca mahkeme aracılığıyla yapılabilir ve bu nedenle kişiler e-Devlet üzerinden bu işlemi gerçekleştiremezler. İsim değişikliği talep eden kişiler, ikamet ettikleri yerin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe ile başvurarak dava açmalıdır. Mahkeme, başvurucunun sunduğu gerekçeleri değerlendirdikten sonra isim değişikliği talebini kabul eder veya reddeder. Talebin kabul edilmesi halinde isim değişikliği nüfus müdürlüğüne bildirilir ve resmi kayıtlarda güncellenir. E-Devlet, yalnızca başvurucuların dava sürecini takip etmelerine ve duruşma günlerini öğrenmelerine yardımcı olmaktadır.
Çocuğun İsim Değişikliği Davası
Çocuğun isim değişikliği davası, veliler veya vasi atanmış kişiler tarafından açılabilir ve mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek bu talebi değerlendirir. Çocukların isim değişikliği davaları, özellikle çocukların isminin toplumsal veya psikolojik olarak zarar görmesine yol açan durumlarda tercih edilmektedir. Mahkeme, başvuru sırasında çocuğun isminin değiştirilmesi için haklı bir gerekçe olup olmadığını inceler ve gerekli görmesi halinde tanık beyanlarını dinler. Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, mahkeme çocuğun psikolojik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak isim değişikliği talebini kabul veya reddeder.
Kararın Kesinleşmesi ve Gazete İlanı
İsim değişikliği davasında mahkeme tarafından verilen karar, belirli bir sürenin sonunda kesinleşir ve bu karar nüfus müdürlüğüne bildirilerek kişinin resmi kayıtlarda yer alan ismi değiştirilir. Mahkeme, isim değişikliği kararının halka duyurulması için gazetede ilan edilmesini talep edebilir. Bu ilan, kişinin yeni adının kamuoyuna açıklanması ve resmi belgelerde kullanılacak olan ismin doğrulanması amacıyla yapılır. İlan süreci, isim değişikliği kararının kesinleşmesinden sonra başlar ve kişinin kimlik, pasaport gibi resmi belgelerinde yeni adının kullanılmasını sağlar.
İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası ve Düzeltme Davası Farkı Nedir?
İsim veya soyisim değiştirme davaları, bireylerin mevcut adlarını veya soyadlarını değiştirmek amacıyla açtıkları davalardır. Düzeltme davaları ise, nüfus kayıtlarında yanlış veya eksik girilmiş olan ad veya soyadların düzeltilmesi amacıyla açılır. Örneğin, yanlış yazılmış bir ismin düzeltilmesi için düzeltme davası açılırken, toplumsal veya psikolojik nedenlerle ad değişikliği isteniyorsa isim değiştirme davası açılır. Düzeltme davaları genellikle yazım hatalarının giderilmesini kapsarken, isim değiştirme davaları bireyin sosyal, psikolojik ve kültürel nedenlerle talep ettiği değişiklikleri içerir.
Avukatsız İsim Değiştirme Davası Açılabilir mi?
İsim değiştirme davaları, bireyler tarafından avukat olmadan da açılabilir. Ancak hukuki süreçlerin karmaşık olması nedeniyle avukat desteği almak tavsiye edilmektedir. Avukatlar, başvurucunun haklarını koruyarak davanın hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olur. İsim değişikliği talebi için avukat tutulması zorunlu olmamakla birlikte, süreç boyunca eksiksiz evrak hazırlığı ve hukuki destek, başvurucunun yararına olabilir. Avukat desteği, başvurucunun haklarını en iyi şekilde savunmak adına fayda sağlar.
İsim Değiştirme Dilekçesi Örneği
İsim değiştirme dilekçesi, kişinin mevcut adını değiştirme talebini ve bu talebin gerekçelerini içeren resmi bir belgedir. Dilekçede, başvurucunun adı, T.C. kimlik numarası, adres bilgileri, değiştirilmesi talep edilen ad ve bu talebin dayandığı gerekçeler belirtilir. Dilekçede ayrıca varsa tanık bilgileri de yer almalıdır. Mahkemeye sunulacak dilekçenin, anlaşılır ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi, davanın hızlı sonuçlanması açısından önemlidir.
ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DAVACI : Hayrunnisa GÖKÇE (TC…)
ADRES:
VEKİLİ : Av. Zeynep ÜNAL MURAT
MADDİ İLGİLİ : (…) İl Nüfus Müdürlüğü
KONU : Haklı Nedenle İsmin Düzeltilmesi İsteminden İbarettir
AÇIKLAMALAR :
Davacı müvekkilin adı Hayrunnisa GÖKÇE olarak nüfus kayıtlarında yer almaktadır. Lakin müvekkil isminin toplum içinde telaffuz zorluğu yaratan bir isim olmasından ötürü rahatsızlık duymaktadır. Müvekkil uzun süredir ailesi ve çevresinde, nüfus kayıtlarında yer alan Hayrunnisa GÖKÇE ismiyle değil Süeda ismiyle bilinmektedir. Müvekkil birçok sosyal medya hesabında ve iş hayatında Süeda ismini kullanmaktadır (EK-1). Müvekkilin isminin, çevresinde tanındığı şekliyle Süeda olarak değiştirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Arz ve izah etmeye çalıştığımız sebeplerle, müvekkilin sosyal hayatında kullandığı ismi resmileştirmek maksadı ile davamızın kabulü ile birlikte müvekkilin isminin Süeda olarak düzeltilmesini saygılarımızla talep ederiz.
HUKUKİ SEBEPLER : TMK, Nüfus Kanunu ve ilgili her türlü yasal mevzuat
HUKUKİ DELİLLER : Tanık, Nüfus kaydı örnekleri ve her türlü yasal delil
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda kısaca izahına çalışılan gerekçeler neticesinde müvekkilin nüfus kaydında geçerli olan Hayrunnisa GÖKÇE isminin Süeda GÖKÇE olarak değiştirilmesine karar verilmesini vekâleten saygılarımla talep ederim.
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.11.2005 Tarihli 2005/18-656 E. 2005/625 K. sayılı kararında:
“…4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 336‘ ncı maddesinde “evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar ” hükmü öngörülmüş olup; aynı Kanunun 342’nci maddesinde ise, “ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarının yasal temsilcisi oldukları ” hükme bağlanmıştır. Bu açık hükümler karşısında, evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında tüm davaların ana ve baba tarafından birlikte açılması; bunlardan biri tarafından açılmış bulunan davaya, diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanması gerektiğinde kuşku ve duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda baba …, nüfus kaydının düzeltilmesini talep ettiği …’e velayeten görülmekte olan davayı açmış; 17.05.2004 tarihli duruşmada hazır bulunan anne …, “… benim kızımdır, ben de doğum tarihinin düzeltilmesini istiyorum” şeklindeki beyanıyla olumlu iradesini ortaya koymuştur. Bu olgular birlikte değerlendirildiğinde; baba tarafından küçüğe velayeten açılmış bulunan davaya, yargılama sırasında diğer eşin icazetini bildirdiği; eş söyleyişle, velayetin birlikte kullanılması koşulunun gerçekleştiği açıktır…”
* * * * * * *
Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 2011/2391 E., 2011/4931 K. sayılı ilamında:
“…Buradaki haklı neden adının düzeltilmesi istenenin almak istediği yeni adla çevresinde, arkadaşları arasında tanınıp bilinmesine bağlıdır. Bu durumun kanıtlanması için tanık beyanlarına başvurmak bir zorunluluktur…”
* * * * * * *
Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 05.07.2011 tarihli ve 2011/6254 E., 2011/8238 K. sayılı kararı:
“…Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların oğlunun adının tüm çevresi tarafından “Ozan Botan” olarak bilindiğini belirterek küçüğün “Ozan” olan adının “Ozan Botan” olarak değiştirilmesini istemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 27.maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları, anılan yasa maddesi hükmüne göre haklı neden sayılarak DAVANIN KABULÜ ile davacıların oğlunun adının istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.”
* * * * * * *
Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 03.05.2012 tarih ve 2012/2238 E., 2012/4978 K. sayılı kararı:
“…Davacılar dava dilekçesinde, kızlarının adının nüfus kaydında “Fatma” olarak geçmesine rağmen çevrede “Gizem” adı ile tanındığını, çevrede bilinen adı ile nüfusta yazılı adının farklı olmasının karışıklığa neden olduğunu bildirerek, kızları Fatma’nın adının “Gizem” olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası’nın 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar ve özellikle tanık anlatımları, anılan yasa maddesi hükmüne göre haklı neden sayılarak davanın kabulü ile davacıların kızları Fatma’nın adının istem gibi değiştirilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir…”
İsim değiştirme davanızda hak kaybına uğramamak için bir avukattan destek almanızı tavsiye ederiz.